İcab – I Hal Dergisi ve Toplumcu Hukukçular Kulübünden Yeni Adli Yıl Mesajı

Adli yıl açılış töreni 41 il barosu yargı bağımsızlığı gereği karşı çıkmış ve katılmayacağını açıklamış olmasına rağmen Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin sırmalı, görkemli salonunda yapıldı.

Yargıya güvensizliğin %80’leri bulduğu, atamaların hileli olduğu, rüşvetin, adam kayırmanın kol gezdiği, insan haklarının ve sözleşmelerin çiğnendiği, gazetecilerin/avukatların tutuklandığı, tutuklanmayan avukatların işçileştirildiği, stajyerlerin aylık 400 liraya sömürüldüğü bir tablo karşısında Yargı Reformu Strateji Belgesi, Adalet Bakanı’nın yayımladığı adli yıl açılış mesajında; 2019-2020 yılının temel ajandası olarak ilan edilmiş bulunuyor. Daha sonra da hukuk devletinden, temel hak ve özgülüklerden ödün verilmeyeceğine dair sözler veriliyor.

Tek adamın emri ile açılışı sarayda yapılan bir adli yıldan adalet getirmesi beklenemez!

Her ne sebeple olursa olsun; Çorlu’da yakınlarını kaybeden aileleri ve avukatlarını mahkeme salonu önünde darp ettiren, hukuksal herhangi bir dayanağı olmayan KHK’ları kullanarak Fetö ile mücadele adı altında binlerce insanı suçsuz yere işinden eden, Soma davasında patronları tahliye eden, Sivas Katliamı’na zaman aşımı uygulayan, Rabia Naz’ın katillerini koruyan, tecavüzcüleri, istismarcıları, kadına şiddet uygulayanları kayıran, Cumhuriyet gazetesi davasında onlarca gazeteciyi tutuklayan, avukatların etek boyuna bile karışmayı hak gören hadsizlerin sırtını sıvazlayan, halk iradesini kayyımlarla gasp eden bu iktidarla uzlaşmayacağız. Diyalog zemini aramayacağız. Asla onların eliyle makam-mevki sahibi olanlardan medet ummayacağız.

Halkın değil sarayın çıkarlarını, haklıyı değil zengini koruyan bu “adalet” düzenini reddediyoruz!

Hukuk öğrencileri olarak saray rejiminin yargıyı ele geçirdiği, yürütmenin yasama ve yargıyı saf dışı bıraktığı, denetleme mekanizmalarının işlevsizleştirildiği, tüm kararların tek adamın isteği ve çıkarları doğrultusunda alındığı, faşizmin ayan beyan yaşandığı ülkemizde verilen “adalet” vaadinin bir vızıltıdan öteye gitmeyeceğinin farkındayız. Biliyoruz ki tek adam rejimi altında yargı bağımsızlığının sağlanması mümkün değildir.

Bağımsız, tarafsız, adil, sarayın değil halkın çıkarlarına göre hareket eden, güçlüyü/zengini değil haklıyı koruyan, insan haklarını ve hukukun evrensel değerlerini gözeten bir yargı düzenini kurmak için bizler de hukuk öğrencileri olarak mücadeleyi yükselteceğiz. Sarayın saltanatını adalete olan inancımızla yıkacağız!

Yanıt Yazınız

Your email address will not be published.