Bilindiği üzere Türkiye Barolar Birliği başkanlık seçimleri 4 – 5 Aralık 2021 tarihlerinde yapılacak. Türkiye Avukatlarının büyük çoğunluğunun artık başkan olarak görmek istemediği, icraatlarından yaka silktiği Metin Feyzioğlu ve ekibinden kurtulmak için önümüzde tarihi bir imkân var.
Ancak Avukatlar olarak Metin Feyzioğlu ve ekibinden kurtulup kimin ve hangi ekibin yolunu gözlüyoruz? Bundan yaklaşık 8 yıl önce Metin Feyzioğlu’nun TBB başkanı seçildiği günü hatırlıyorum. Pazar günü ben sebze bahçemde çalışıyordum. Bir arkadaş aradı “abi Metin Hoca kazandı, TBB binasındayız, ortalık şenlik yeri, sen de gel” dedi. Baştan beri kendisine karşı temkinli olduğum yeni başkanın, bu şenlikli seçim ortamını merak edip, TBB binasına gittiğimde masaların kurulmuş olduğunu; yemelerin, içmelerin bolca gittiğini görüp şaşırdım. Düğün değil bayram değil, seçim kazanılmış tamam da bu şenlik şölen havası niyeydi? TBB seçimleri dolayısıyla Avukatlık mesleği Nirvana’ya mı ermişti? Bunun böyle olmadığını yaşayarak hepimiz gördük. Uzun ve bilinen hikâye. Böylece bu günlere geldik.
Günümüze gelelim. Evet, Feyzioğlu ve ekibi gitmelidir ve gidecek de. Ama yerine gelecek olan her kimse, ikinci Feyzioğlu veya nevi şahsına münhasır Feyzioğlu olmasın başımıza?
Bu aşamada TBB Başkan adayı olan ve Baroların büyük çoğunluğunun destek açıklaması yaptığı Ankara Barosunun mevcut başkanı Erinç Sağkan’ı tanıyalım.
TBB BAŞKAN ADAYI ANKARA BAROSU BAŞKANI ERİNÇ SAĞKAN KİM?
Ankara Barosunun 2010-2012 yönetim döneminde, Baro Başkanı Metin Feyzioğlu olmuştu ve bilin bakalım yönetiminde kim vardı? Birazcık düşününce hemen akla gelir; tabii ki yönetim kurulu üyesi ise Erinç Sağkan. Feyzioğlu ile Erinç Sağkan arasında başkanlık – yönetim kurulu üyeliği ilişkisi olmuştu. 2014 – 2016 ve 2016 – 2018 dönemi yönetimlerinde ise Erinç Sağkan, o dönemlerin başkanı ve Feyzioğlu’nun yakını olan Hakan Canduran’ın başkan yardımcısı olmuştu. Anlayacağınız üzere bir nevi Feyzioğlu’nun tornasından geçti Sağkan. Fakat son dönemde Feyzioğlu’na muhalefet rüzgârı soldan eserken; o da Metin Feyzioğlu’na muhalefet etme ekolüne kapıldı. Bugünlerde ise önceki Baro başkanına karşı TBB başkanı adayı olarak karşımızda.
ERİNÇ SAĞKAN ‘IN ANKARA BAROSU’ NDA ELDE ETTİĞİ BAŞARILAR VE AVUKATLIK MESLEĞİNE KATKILARI;
Hatırlayacağınız üzere Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Hacı Bayram Camii’nde verdiği cuma hutbesinde, “Ey insanlar, İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lutiliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti. Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir, bunun hikmeti? Yılda yüz binlerce insan gayri meşru ve nikahsız hayatın İslami literatürdeki ismi zina olan bu büyük haramın sebep olduğu HIV virüsüne maruz kalıyor. Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için mücadele edelim” diye konuştu.
Ankara Barosu ise bu hutbeyle ilgili olarak “Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın insanlığın bir kesimini nefretle aşağılayıp kitlelere hedef gösterdiği konuşmasıyla ilgili basın açıklaması” başlıklı açıklama yayınladı. Bunun üzerine de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Barosu yöneticileri hakkında resen soruşturma başlattı. Diyanet İşleri Başkanlığı da söz konusu basın açıklamasıyla ilgili suç duyurusunda bulundu. Yani Diyanet İşleri Başkanlığı ile Ankara Barosu arasında esaslı bir ifade hürriyeti tartışması yaşandı ve tüm kamuoyu ifade hürriyetinin önemini Baro Başkanının ağzından dinledi. Bunun dışında Ankara Barosu mevcut başkanı Erinç Sağkan’ın başka bir başarısı akla gelmiyor. Tabii sadık bir Ankara Barosu Demokratik Sol avukatlar Grubu mensubu olması haricinde. Malum Ankara Barosunda seçimle herhangi bir Baro organına seçilmenin ön koşulu DSAG’lı olmaktır. Zira Ankara Barosu başkanlık seçimlerini 30 yılı aşkın süredir Demokratik Sol Avukatlar grubu kazanmaktadır. Hal böyleyken seçimi kazanamayan siyasal iktidar yanlıları Ankara’da 2. Baro kurmayı hedeflemiş ve başarılı da olmuştur. Ama bu başka bir yazının konusu olduğundan burada ayrıntılarına girilmeyecektir.
Yani Erinç Sağkan’ın meslekte başarısı bir hutbe tartışmasından ibarettir. Bu aşamada denilebilir ki “Metin Feyzioğlu’nun Baro Başkanlığında ne başarısı, mesleğe ne katkısı oldu da TBB başkanı seçilmişti?” Haklı olarak bir kesim de TBB başkanı olmak için adayın bir yerde, bir konuda başarısı, meslek adına elde ettiği bir mesleki kazanım olması şartı yok, diyecektir. Haklıdırlar da. Neticede seçim yapılır, en çok oyu alan kazanır.
ANKARA DIŞI İLLERDEN NEDEN TBB ADAYI ÇIKMAZ
Diyeceksiniz ki “Niye çıkmasın?”. Ama bugüne kadar olan tecrübeler gösterdi ki çıkmıyor. Zira 4 – 5 Aralık 2021 tarihinde yapılacak TBB Başkanlığı seçimi için ülke genelinde Baro Başkanları toplandılar ve kendi aralarında “BAŞKAN KİM OLSUN” diyerek bir oylama yaptılar. Neticeten de Erinç Sağkan, Başkanların çoğunun oyunu alarak adeta BAŞKANLARIN BAŞKAN ADAYI oldu. Tabii bu göstermelik ön seçim meselesi işin görünen, şekli yönüdür. Bugüne dek, yani benim avukatlığa adım attığım günden beri geçen 30 yılı aşkın sürede, Ankara dışı illerden istekli, ısrarlı, kazanmak için il il dolaşıp destek arayan TBB başkan adayı çıkmamıştır, bundan sonra da çıkmayacaktır, düşüncesindeyim. Zira zaten bulunduğu ilin Baro Başkanı olan bu meslektaşlar, zaten Belediye Başkanlığı adaylığı, Milletvekili adaylığı gibi düşünceler gütmektedirler. Bu beklentileri olmasa bile iş ve aile düzenlerini, bulunduğu ilde çiftini – çubuğunu bırakıp TBB Başkanlığı için Ankara’ya gelmeyi göze almazlar. Bu mesleğin 150 bin küsur mensubu Ankara’nın başkanlarına bu nedenle TBB başkanlığını ikram ederler. Ankara Barosu’nun Başkanları, Mesih olup bu mesleğin mensuplarını kurtaracak beklentisi ise hep boş çıkmıştır. Meslek yıllarca sürekli irtifa kaybetmiştir.
TBB NİN HAMAMINDA KİM KESELENECEK, HAVUZ BAŞINDA KİM YEMEK YİYECEK?
Malum TBB binası aynı zamanda 5 yıldızlı bir oteldir. Havuzu, hamamı, saunası ise meşhurdur. Burada genelde başkanlar ve ekibi zorlu TBB çalışmalarının stresini atmak için havuz başı yemekleri yerler ve hamam saunasında kese attırırlar. Öyle ya bir başkan tek başına bunca mesleki sorun ile uğraşamaz. Bunun kurulları, merkezleri, var. Bu yerlerde başkanlara yakın, başkanların sevdiği fedakâr ve çilekeş kimseler olur. Bu kimseler öylesine fedakardırlar ve öylesine çilekeştirler ki; bunlar, zamanında bir adayın Baro başkanı seçilmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmamışlar, eşini dostunu hatta parasını pulunu seçimlere seferber etmişlerdir. Yani bu kimseler öylesine çok cefa çekmişlerdir ki her biri birer GİZLİ BAŞKAN’dırlar. Bir de sponsorluk meselesi var ki onu da anlatmak gerek. Biliyorsunuz Başkanlık seçimlerinde yemekler yenir, gizli – aleni toplantılar yapılır, seçim afişleri, broşürleri düzenlenir. İşte sponsorlar da bu sürecin mali yükünü karşılarlar. Peki o halde GİZLİ BAŞKANLAR ve de SPONSPORLAR şimdi bu fedakârlık karşısında havuz başında bir yemek yemesinler mi, hamamda bir kese attırmasınlar mı? Baro Başkanlığına ve TBB başkanlığına seçilenler; bu GİZLİ BAŞKANLARA ve SPONSORLARA karşı duydukları diyet borcunu ödemesinler mi?
SONUÇ: ERİNÇ SAĞKAN AVUKATLIK MESLEĞİNİN MESİHİ OLAMAZ
Görünen köy kılavuz istemez, bazı meslektaşlar şimdiden havaya girmişler, Erinç Başkan; TBB Şampiyon modundalar. Yani Erinç Sağkan TBB Başkanı olduğunda dertler bitecek, mahiyetinde konuşup yazıyorlar. Onlar için üzücü bir haberimiz var, onlarca yıldır tortulaşmış, her gün daha da artan mesleki sorunlar bir TBB Başkanı değişikliği ile birden yok olmaz. Keşke olabilse… Ama hayalperestliğe gerek yok. Sağkan, bu haliyle kendi iradesini kullanma yeterliğine sahip, meslek için yapabilecekleri olmayan bir TBB başkanı olacaktır. Olsa olsa, sadece, avukatları ve hukuku tanımayan, yargıyı kendi siyasi meşrebine göre şekillendiren bir siyasi iktidara övgüler düzmeyen, alkış tutmayan bir TBB başkanı olur. O da bir şeydir bu karanlık günlerde.